Vorzakonların Lideri Lotu Quli Kimdir, Serveti ve Ölümü?
İçindekiler
Nadir Salifov, bilinen lakabıyla Lotu Quli, Gürcistan doğumlu bir suç lideri ve eski Sovyet coğrafyasının en tanınmış çete üyeleri olan Vorzakonların lideriydi. Suç dünyasında hızla yükselen bu figür; Rusya, Ukrayna, Azerbaycan ve çevresinde geniş bir etki alanına sahipti. Çeşitli yasadışı faaliyetlerle servet kazanan Quli, yeraltı dünyasında geniş bir ağ kurarak adını duyurdu. Bu makalede, Lotu Quli’nin hayatı, serveti, suç geçmişi ve ölümüne dair detayları ele alacağız.
Lotu Quli Kimdir?
Nadir Salifov, 28 Ağustos 1972’de Gürcistan’da doğdu. Genç yaşta suç dünyasına adım atan Quli, Sovyetler Birliği’nin çöküşü sonrası ortaya çıkan güç boşluğundan yararlanarak organize suç dünyasında hızlıca yükseldi. Suç dünyasında, Vorzakon, yani “kanun hırsızı” olarak bilinen bir unvana sahipti. Bu unvan, Sovyetler Birliği döneminde suç örgütlerinde en üst rütbeyi simgeler ve ciddi suç liderlerine verilen özel bir statüdür. Vorzakonlar, suç dünyasının kendi kurallarına sadık kalan, mafya lideri olarak otoritesini sürdüren kişilerden oluşur. Salifov, bu rütbeyi alarak hem Azerbaycan’da hem de Rusya’da organize suç faaliyetlerinde adını duyurdu.
Türkiye İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun Quli Hakkındaki Açıklaması
Serveti ve İş Bağlantıları
Lotu Quli, suç dünyasında yaptığı çeşitli yasadışı faaliyetlerle ciddi bir servet kazandı. Özellikle şantaj, kaçakçılık, haraç alma, uyuşturucu ve silah ticareti gibi suçlarla ilişkilendirildi. Rus mafyası ve Çeçen mafyasıyla güçlü bağları vardı, bu da ona büyük bir operasyonel avantaj sağladı. Nadir Salifov’un serveti, büyük oranda bu suçlardan elde edilen gelirlerle şekillendi. Özellikle Dubai’de ve diğer uluslararası bağlantıları sayesinde, farklı ülkelerdeki iş insanlarıyla da derin ilişkiler kurdu. Bununla birlikte, toplam serveti hakkında kesin bir rakam vermek zor olsa da, milyonlarca dolarlık bir servete sahip olduğu düşünülmektedir.
Suç Geçmişi ve Vorzakon Bağlantısı
Nadir Salifov’un suç geçmişi oldukça geniştir. Genç yaşta başladığı suç kariyeri, Sovyetler Birliği’nin dağılmasıyla hız kazandı. Sovyet sonrası dönemde, mafya liderleri arasında hiyerarşi hızla oluştu ve Lotu Quli de bu dönemde yükselen isimlerden biri oldu. 1990’lı yılların başında, Azerbaycan ve Rusya’da genişleyen bir suç imparatorluğu kurdu. Uyuşturucu ticareti, kara para aklama, insan kaçakçılığı ve haraç toplama gibi suçlarla ilişkilendirildi.
Salifov’un en önemli özelliği, Sovyet döneminden kalan “Vorzakonların Lideri” unvanına sahip olmasıydı. Bu unvan, organize suç dünyasında en üst rütbe olarak kabul edilir ve bu unvana sahip kişiler, mafya dünyasında kendi kurallarına göre hareket ederler. Lotu Quli’nin bu unvana sahip olması, onu yeraltı dünyasında daha da güçlü bir hale getirdi. Vorzakon, suç dünyasında büyük saygı gören ve ağır suçlardan dolayı hapis yatmış kişilere verilen bir statüdür. Nadir Salifov da bu unvanı alarak hem Azerbaycan’da hem de uluslararası düzeyde tanındı.
Nadir Salifov’un 1995 Yılında Tutuklanması ve Mahkeme Süreci
Lotu Quli, ilk kez 1995 yılında Azerbaycan’ın başkenti Bakü’de bazı suçlamalarla karşı karşıya kaldı. Azerbaycan yasalarına göre şüpheliler 72 saate kadar gözaltında tutulabilirdi, ancak Quli sekiz ay boyunca gözaltında tutuldu. Bu süre zarfında, barbarca koşullar altında hapsedildiğini iddia etti. Suçlandığı olay ise iki rakip çete üyesini öldürmekti. Elinde bir Stechkin APS makineli tabanca bulunduğunda tutuklanan Quli, iddialara göre bu çete üyelerini öldürmekle suçlandı. Ancak, Quli masum olduğunu savunarak, kendisine kurulan bir komplo olduğunu öne sürdü.
19 Temmuz 1996’da, 24 yaşındayken, Quli, iki rakip çete üyesini öldürmekten suçlu bulundu ve ölüm cezasına çarptırıldı. Bu ceza daha sonra baş yargıç tarafından 15 yıl hapis cezasına çevrildi. Bu sürenin büyük bir kısmını hücre hapsinde geçirdi. Quli’nin iddialarına göre, cezaevi koşulları oldukça kötüydü ve uzun süre boyunca zulüm altında yaşadı. Üstelik, hapsedildikten kısa süre sonra yetkililer babasını da tutuklayarak aynı hapishaneye yerleştirdiler, bu durum onun psikolojik olarak daha fazla zorlanmasına neden oldu.
Hapishane Yılları ve Yasa Dışı Faaliyetler
Salifov’un hapiste geçirdiği 21 yıl boyunca organize suç faaliyetlerine devam ettiği biliniyor. Bu süre zarfında, cezaevinden dışarıyla iletişim kurmak için cep telefonları ve diğer yolları kullandı. Erkek kardeşi vasıtasıyla dış dünyadaki işlerini yürütmeye devam eden Salifov, özellikle şantaj, haraç ve uyuşturucu ticareti gibi suçları yönetmeye devam etti. Rusya’da birçok işletmeye ve şahıslara karşı şantaj operasyonları düzenlediği biliniyor.
Salifov, hapse girdikten iki ay sonra cezaevine gelen bir kadın ziyaretçi tarafından yapılan “saldırı” suçlamasıyla karşılaştı. Bu olay nedeniyle cezasına 16 yıl daha eklendi. Ancak daha sonra kadın şikayetini geri çekti ve suçlamaları baskı altında yaptığını söyledi. Bu olay, Salifov’un hapis cezasına rağmen etkili bir mafya lideri olarak nasıl faaliyetlerine devam ettiğinin bir göstergesiydi.
Dereotu Savaşı ve Moskova Çatışmaları
2010 yılında, Lotu Quli hâlâ hapisteyken, Moskova’da “Dereotu Savaşı” olarak bilinen bir mafya çatışması yaşandı. Bu çatışma, Quli’nin ortakları ile bir diğer güçlü Azerbaycanlı mafya lideri olan Rövşen Caniyev’in ortakları arasında gerçekleşti. Çatışmanın merkezinde Moskova’daki manav pazarları ve şehri çevreleyen Çevre Yolu’nun kontrolü bulunuyordu. Bu süre zarfında dört adam öldürüldü ve savaşın mafya dünyasında ciddi yankıları oldu. İki grup arasındaki düşmanlık, uzun yıllar boyunca devam eden bir çekişmenin sonucuydu.
2014 yılında, Moskova’daki Absheron adlı kafede rakip çeteler arasında bir toplantı gerçekleşti. Bu toplantı sırasında bir adam, birkaç kurşun ile öldürüldü. Olayın ardından Lotu Quli’nin bu cinayetle bağlantılı olup olmadığı tartışma konusu oldu. Ancak Quli, tüm bu suçlamaları reddederek bunların kendisini karalamaya yönelik olduğunu iddia etti.
Salifov’un Hapisten Çıkışı ve Uluslararası Suç İmparatorluğu
Bilinen adıyla Lotu Quli, 2017 yılında serbest bırakıldığında, suç dünyasında hâlâ büyük bir otoriteye sahipti. Hapishanede geçirdiği uzun yıllar boyunca organize suç imparatorluğunu genişletmeye devam eden Quli, özellikle Rusya, Türkiye, Azerbaycan ve Orta Asya’daki iş bağlantılarıyla geniş çaplı operasyonlar yürüttü. Bu yıllar içinde Rus, Çeçen, Azeri, ve Türk mafyasıyla güçlü bağlar kurdu ve bu bağlar sayesinde uluslararası suç arenasında önemli bir figür haline geldi.
Vorzakon Nedir?
Vorzakon (vory v zakone), Sovyetler Birliği’nde ortaya çıkan ve suç dünyasında önemli bir rol oynayan bir kavramdır. Türkçeye “kanun hırsızı” olarak çevrilen bu terim, esasen suç dünyasında en yüksek otoriteyi temsil eder. Vorzakonlar, kendi içinde sıkı bir hiyerarşi ve kurallarla yönetilirler. Bu kişiler, devletin yasalarını kabul etmeyen, ancak kendi aralarında belirledikleri katı suç dünyası kurallarına göre hareket eden liderlerdir.
Sovyetler Birliği’nin çöküşüyle birlikte, bu sistem daha da güçlendi ve suç liderleri arasında büyük bir çekişme başladı. Lotu Quli, bu unvana sahip olmasının yanı sıra, suç dünyasında büyük bir otoriteye sahipti. Örgütlü suç şebekeleriyle olan bağları ve liderlik yetenekleri, onu en güçlü vorzakonlardan biri haline getirdi. Özellikle Rusya, Azerbaycan, Türkiye ve Dubai’de aktif olan bu sistem, mafya dünyasında halen etkisini sürdürüyor.
Quli’nin Ölümü
Lotu Quli’nin hayatı, uluslararası suç dünyasında geniş bir etkiye sahip olmasına rağmen, oldukça dramatik bir şekilde sona erdi. 19 Ağustos 2020 yılında Antalya’da, yakın adamlarından Khagan Zeynalov tarafından başından vurularak öldürüldü. Cinayet, Nadir Salifov’un oturduğu bir otelin restoranında gerçekleşti ve olay büyük yankı uyandırdı. Cinayetin, 2016 yılında İstanbul’da öldürülen rakibi Rövşen Caniyev’in (Lenkaranski) intikamı olduğu iddia edildi. Rövşen Caniyev, Azerbaycan’da bir başka güçlü mafya lideriydi ve iki isim arasında uzun süredir devam eden bir düşmanlık bulunuyordu.
Cinayet sonrası Zeynalov, otelden kaçmaya çalışırken yaralandı ve kısa süre içinde yakalandı. Olay, uluslararası suç dünyasında büyük bir şok etkisi yarattı. Nadir Salifov’un cenazesi Azerbaycan’a götürüldü ve orada toprağa verildi. Ölümünden sonra bile, Salifov’un suç imparatorluğunun etkisinin devam edip etmeyeceği büyük bir merak konusu oldu. Ölümü, Azerbaycan mafyasındaki güç dengelerinin nasıl değişeceğine dair birçok soru işareti doğurdu.
Sedat Peker ve Diğer Bağlantılar
Lotu Quli’nin Türk yeraltı dünyasıyla olan ilişkileri de dikkat çekiciydi. Özellikle Sedat Peker gibi isimlerle olan bağlantıları sık sık gündeme geldi. Peker, Türkiye’de organize suç dünyasında etkili bir isim olarak bilinirken, Salifov’un onunla olan ilişkisi, uluslararası suç dünyasında geniş bir ağ kurmasına yardımcı olmuş olabilir. Ayrıca, Çeçen mafyasıyla olan bağları da Salifov’un gücünü pekiştirdi.
Sedat Peker’in Quli Hakkındaki Açıklamaları
Peker: “Quli, Türkiye’ye gelmeden özce beni aradı. Türkiye’ye gideceğim dedi. Kardeşim; ben orda yokum, başına bir iş gelir. Gitme, dedim. Gitti ve haftası dolmadan öldürüldü.”
Sonuç
Lotu Quli, yani Nadir Salifov, Sovyet sonrası dönemde suç dünyasında hızla yükselen ve uluslararası arenada etkili bir mafya lideriydi. Vorzakon unvanı, onu suç dünyasında saygı duyulan bir figür haline getirdi. Serveti, suç bağlantıları ve organize suçlardaki etkisi, onu tehlikeli bir lider yaptı. Ancak, uzun süren düşmanlıkları ve rakipleriyle olan çekişmeleri, trajik bir ölümle sonuçlandı. Ölümü, Azerbaycan mafyasında yeni bir güç mücadelesinin habercisi olabilir.
Kaynak: Wikipedia